17 Şubat 2014 Pazartesi

SAĞLIKTA YOLSUZLUK-2 Ağrıda 20 Milyara Alınan Hastane Hastane Olmaya Uygunmu?

Ağrıda 20 Milyara Alınan  Hastane Hastane Olmaya Uygunmu?

Sağlıkta dönüşüm programının uygulandığı 10 (on)  yıllık dönemde; ÜLKEMİZDEKİ kamu hastanelerinin yolsuzlukla ve bölünüp parçalanıp küçültülerek çökertme girişimleriyle, aynı dönemde şehir merkezinde mantar gibi biten özel hastaneler ile özel sağlık merkezlerinin açılması ve Sosyal Güvenlik Kurumlarıyla anlaşmalar yapmaları, bunların içinde ÜLKEMİZDEKİ bazı nüfuslu, etkin ve itibarlı kişilerin ortağı olduğu hastanelerinde bulunması; tek kelimeyle Ülkemizde kamu sağlık sistemimizin tasfiyesidir. 
     
Şimdi Yavaş yavaş illerimizde tarafımıza ulaşan bilgiler dahilinde bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
Ağrı ilinde özel bir kuruluş/işletme kendisine bir özel bir hastane binası yaptı. Ancak finansal nedenlerle iflas etti. İflasın ardından haciz gelen binayı  ve atıl durumda olan bu binayı Sağlık Bakanlığı neden 20 milyon liraya satın aldı. Şimdi soruyoruz bu binayı sağlık bakanlığının alması için özel bir neden mi vardı? Normal şartlarda Özel Hastane Ruhsatı verilemeyecek bu hastaneye ruhsat verildiği için mi bu hastane alınarak bazı şeyler gizlenmeye çalıuşıldı?
20 milyon lira ödeyerek satın alıp hastane yaptığı bina resmen dökülüyor. İki yıl boyunca tadilattan geçirilen binada sorun olmayan bölüm yok gibi görünürken .

Ağrıyı ziyaret ettiğimizde Hastanenin tavanlarında çökmeler vardı. Bunu yanı sıra katların birçoğundaki su tesisatı ve tuvaletler arızalıydı.. Binanın bazı bölümlerinde nem bulunuyordu. Asansör boşluklarında dahi su bulunuyor. Her tarafından su çıkan binanın suları sürekli dinamolarla dışarı atılıyordu. Zaman zaman su verilmediği ifade ediliyordu.
105  ve ilave yataklarla yatak sayısının 120 -130  a  kadar çıkartıldığı  sokaktaki vatandaş tarafından ifade edilirken burada  bazen bir yatağa 2-3 çocuk yatırıldığı ifade ediliyordu. 

Daha önce özel hastanelerin ruhsatlandırma biriminde çalışan birisi olarak  bu hastanenin  sağlık mücavir alanında olup olmadığı ,yapı izninin  belgesinin olup olmadığı bu hastanenin  depreme dayanıklılık raporunun  olmadığı yönünde çelişkili ifadeler vardı.

Eğer doğru ise bu  dayanıksız binanın 4 kolonunun kesildiği de ifade ediliyordu konuyu araştırmaya başladığımda  bana gelen bilgileri teyit etmek için  internet sitelerini aramaya başladım  bilgiler doğru gibi görünüyordu. En doğrusuda bu ile giderek hastaneyi yerinde görmekti ve bunu yaptık tarafıma gelen bilgiler basındaki haberlerle hemen hemen  paralellik gösteriyordu.

Binanın normal hava sirkülasyonu yoktu havalandırma sorunu vardı ve havalandırma tesisatı verimli çalışmadığı ifade ediliyordu Tavan çok basık olup pencereler yeterince havalandırma olanağı vermiyordu
                  
 Konuştuğumuz hastane yetkilisi Asansörlerin bazen sarsıldığı, düzenli çalışmadığı asansör boşluğunun altından su çıktığı, su motoruyla tahliye edildiği bu sorunun çözülemediği,bunun bina güvenliği açısından risk oluşturması münasebeti ile personelde kaygı yarattığını ifade etmişti
Mailde  bu binanın proje aşamasında hastane olarak planlanmayıp sonradan bozulup hastaneye dönüştürüldüğünü bina yapısının bu yükü taşıyıp taşıyamayacağı konusundaki ciddi endişelerin olduğu  bu nedenle personellerin  ve hasta , hasta yakınları arasında güvensizliğe sebep olunduğu yer almakta idi.  
Kafama takılan 3-5 soru var.

1-Hani sağlıkta dönüşülme koğuş sisteminden vaaz geçilecekti ne oldu da geçilemedi? Vatandaş her şeyin en iyisine layıktı? Vatandaş ayrımı mı Yapılıyor?
2-Neden devlet  vatandaşına   batmış olan bir özel kurumun borcunu ödetmek zorunda bırakıyor ve vatandaş neden nitelikli hizmet alamıyor?
3-Bu ülkede çalışan ve vatandaş batan banka ve özel kurumları kurtarmak için mi çalışıyor?
4-Bu ucube bina için zikredilen 20 milyon lira  ödenmişmidir?  Değilse satın alınan rakam ne kadardır?  Bu binanın ortakları kimlerdir? Yada  birden fazla Doktorların ortak kurduğu  çok ortaklı bir şirketmidir?
5-Bu binayı sağlık bakanlığına öneren kimdir?
6- Sağlık bakanlığından bu binanın yerinde tesbitini yaparak bu binanın sağlık kuruluşu olabileceğine dair kim yada kimler imza atmıştır? Yeterince inceleme yapılmışmıdır?
7-Bu binanın satın alma komisyonunda kimlerin imzası vardır?
8-Binanın Bayındırlık Raporu /Depreme Dayanıklılık Raporu varmıdır?
9- Bu hastane olarak kullanıma açılan binanın  tadilatına ne kadar para harcanmıştır
 Değerli sağlık çalışanları adalet her ülkenin vatandaşının her zaman hak aramada kullanacağı yerler olmalıdır.  Sağlık gibi en önemli bir işlemin yapıldığı  kurumlarda ciddiyetsizliğe geçit olmamalıdır.

Bu kurumlar çalışanlarla hasta arasında güvenin tesisi edildiği yerler olmalıdır. Bilindiği gibi ülkemiz deprem fay hattı üzerinde olan bir ülkedir. Kentsel dönüşümden bahseden hükümet yetkililerinin bunu dikkate alması gereklidir.

Binanın içerisini gezdiğinizde sağlık kuruluşundan daha çok otelcilik ve alış veriş tarzı düzenlendiğini hissediyorsunuz.

Ama maalesef ki burada sağlık hizmeti sunuluyor. Burada vatandaş hizmet alırken sağlık çalışanı da hizmet veriyor ama mutsuz çünkü Sağlık çalışanları risk altında çalışmak istemiyor Sağlık çalışanına  bu ortamda çalışmak reva görülmemeli, vatandaşlarımıza standartları yüksek bir sağlık hizmeti  almasının  mutluluğunu yaşamalıdır. Bu yazıyı kaleme aldığım dönemde yine bu hastane manşetlere taşınmıştı. “Sular altında klan hastane “ ,”Hastaneyi Su Bastı” http://www.gazetesaglik.com/hastaneyi-su-basti-haberi-6209.html bu ülkenin bu kadar lüks harcayacak parası ve ucuz ölecek insanları olmamalıdır.

Ölümler olduktan sonra çareler aranmamalı ve teselli oluşumlarından vaz geçilmeli bu binanın bir an önce boşaltılması gerektiği kanaatindeyiz.

Saygılarımla
Hüseyin AYHAN
Aktif Sağlık-Sen
Genel Başkanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder